Son 10 Yılda En Çok Kazandıran Yatırım Araçları
14.03.20246 dk. okuma
Mirak Özoğlu
İçindekiler
Son yıllarda en çok kazandıran yatırım araçlarının değişimi, finansal piyasalardaki değişimler ve yatırım stratejilerinin anlaşılması için önemli bir adımdır. Hisse politikaları, küresel ekonomik gelişmeler ve şirket performanslarına dair ayrıntılarla dikkat çekmiş ve bazı sektörlerde önemli kazançlar sağlamıştır.
Kripto paraları, volatiliteleri ve yenilikçi yapısıyla yatırımcıları cezbetmiş ve belirli dönemlerde büyük değer artışları göstermiştir. Emtialar ise enflasyon ve arz-talep dengelerine bağlı olarak çeşitlilik sağlamıştır. Gayrimenkul yatırımları da bölgesel pazarlardaki değer artışlarıyla öne çıkmış ve kârlılık sağlamıştır. Bu çeşitlilik, mevcut portföylerini çeşitlendirmelerine ve risklerini yönetmelerine olanak tanımıştır.
Son 10 yılda en çok getiri sağlayan yatırım araçları:
Yatırım Aracı | 2014 İlk Yatırım Değeri | 2024 Değeri | Yüzdelik Artış | Kaç Kat Arttı? |
---|---|---|---|---|
BİST 100 | 100.000 TL | 998.880 TL | %898 | x 9,9 |
Döviz (USD) | 100.000 TL | 1.319.565 TL | %1.219 | x 13,2 |
Emtia (Altın) | 100.000 TL | 2.109.091 TL | %2.009 | x 21,1 |
Gayrimenkul (İstanbul) | 100.000 TL | 1.401.865 TL | %1.301 | x 14 |
Big Mac | 100.000 TL | 1.764.706 TL | %1.664 | x 17,6 |
Renault Clio | 100.000 TL | 655.000 TL | %555 | x 6,5 |
Big Mac ve Renault Clio, yatırım aracı olarak kabul edilmez; bu değerler sadece karşılaştırma amaçlı verilmiştir. Big Mac paketlenmemiş ve 10 yıl boyunca saklanamaz bir besin öğesi olduğundan değişim oranı yeni satış fiyatı üzerinden hesaplanmış olup, Renault Clio'da 2014 yılında alınan bir sıfır aracın 2024 yılındaki ikinci el tespit edilen en yüksek satış fiyatı üzerinden değerlendirilmiştir.
Tablodaki 10 yıl içerisindeki değişime baktığımızda dikkat çekici bir şekilde emtia olan altının tüm yatırım araçlarını geride bıraktığını gözlemliyoruz. İkinci sırada ise alım gücü göstergesi olan Big Mac bulunuyor. Üçüncü sırada ise her insanın en temel ihtiyaçlarından biri olan gayrimenkulün İstanbul'daki değeri, 14 katlık bir artışla dikkat çekiyor.
BİST 100
Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, son 10 yıl içinde sadece 3 kez negatif aylık performans sergilerken, sınai ve teknoloji endeksleri aynı süre zarfında sadece 2 kez geriledi. Bu süreçte BIST 100 endeksinin ocak aylarındaki performansı incelendiğinde, yükseliş gösterilen 7 ayın ortalaması yüzde 6,61 olarak hesaplanırken düşüş yaşananların ortalaması yüzde 6,22 oldu.
Son 3 yıl içinde negatif kapanış kaydeden BIST 100 endeksi, bu düşüşleri 2014, 2021 ve 2023 yıllarında gerçekleştirdi. 2019 yılında en iyi performansını yüzde 14,03'lük bir artışla sergileyen varlık, ancak 2023'te yaşanan yüzde 9,67'lik azalışla en kötü performansını gösterdi; bu durum, bu iki dönem arasındaki performanstaki belirgin zıtlıkları ortaya koymaktadır.
Ana endeksler arasında sınai ve teknoloji endeksleri sadece 2 kez negatif performans sergilerken, hizmet ve mali endekslerin ise 3'er kez değer kaybettiği gözlemleniyor. Bu endeksler, en iyi performanslarını farklı yıllarda sergilerken, en düşük performanslarını genellikle BIST 100 endeksi ile uyumlu olarak geçen senenin ocak ayında gerçekleştirdi.
Ocak 2023'te en fazla gerileyen mali endeks yüzde 14,27'lik düşüşle dikkat çekerken, teknoloji yüzde 12,08, hizmetler yüzde 9,40 ve sınai endeks yüzde 8,75'lik azalışla takip etti.
Döviz (USD)
Doların son 10 yıllık serüveni, çeşitli ekonomik ve politik gelişmelerin etkisiyle dalgalı bir seyir izledi. 2010'larda, küresel finansal kriz sonrasında Amerika Birleşik Devletleri'nde başlayan ekonomik toparlanma süreci, doların güçlenmesine katkı sağladı. Özellikle 2014-2016 döneminde, ABD ekonomisinin diğer büyük ekonomilere kıyasla daha sağlam performans sergilemesi, doların değer kazanmasını tetikledi. Ancak 2017 yılından itibaren ABD'deki gevşek para politikası ve küresel ticaret gerilimleri, doların değer kaybetmesine neden oldu.
Doların 10 yıllık serüveni aynı zamanda pandemi sürecine denk geldi. COVID-19 salgını, 2020'nin başlarında küresel ekonomileri vurarak belirsizlik yarattı. Bu dönemde, yatırımcılar güvenli liman arayışına girdi ve dolar, küresel belirsizlik karşısında talep buldu. Doların değerini artırdı. Ancak salgının etkileriyle mücadele ve ekonomik toparlanma çabaları, doların değer kazancını sınırladı. Doların on yıllık seyri, dinamik ve karmaşık ekonomik-politik ortamın etkilerini yansıtan bir izlenim sergiledi.
Emtia (Altın)
2010'ların başlarında, küresel ekonomik belirsizlikler ve düşük faiz ortamı, yatırımcıları güvenli liman arayışına yönlendirerek altın talebini artırdı. Bu dönemde altın fiyatları yükseldi ve 2011'de tarihi zirvesini gördü. Sonraki yıllarda küresel ekonomik toparlanma ve hisse senedi piyasalarındaki güçlenme, altın talebinde azalmaya neden oldu ve fiyatları düşürdü.
2010'ların ikinci yarısında, merkez bankalarının altın rezervlerini artırma eğilimi, jeopolitik gerilimler ve ticaret savaşları gibi faktörler altının fiyatlarını destekledi. Ancak, 2020'de COVID-19 salgını ve bu salgının yol açtığı ekonomik belirsizlikler altına olan talebi yeniden canlandırdı.
Güvenli liman varlıklara yönelik talep arttı ve altın, 2020'nin başlarında güçlü bir performans sergiledi. Dolayısıyla, altının son 10 yıldaki değişimi, küresel ekonomik koşullar, jeopolitik faktörler ve salgın gibi olayların etkisiyle şekillendi.
Gayrimenkul
Özellikle 2010-2013 yılları arasında, İstanbul'da gayrimenkul fiyatlarında belirgin bir artış yaşandı. 2010'ların ikinci yarısında, Türkiye'nin ekonomik zorluklarla karşılaşması ve bazı jeopolitik belirsizliklerin etkisiyle, gayrimenkul piyasasında bir yavaşlama görüldü.
2020'de COVID-19 pandemisinin etkisiyle, birçok dünya şehri gibi İstanbul'da da gayrimenkul piyasası etkilendi. Ancak pandeminin neden olduğu ekonomik belirsizliklere rağmen, konut talebinde belirgin bir düşüş yaşanmadı ve hatta bazı bölgelerde talep devam etti.
İstanbul'da Erişilebilir Gayrimenkul Yatırımı
Konuta yatırım hayal oldu diyenler için; temettü dağıtan, veriye dayalı ve her bütçeye uygun şartlarda konut yatırımı imkanı.
HEMEN BAŞVURBig Mac
Son 10 yılda Big Mac fiyatları, ekonomik durumu ve para birimlerinin değerini anlamak için kullanılan bir gösterge olarak dikkat çekti. The Economist tarafından yürütülen “Big Mac Endeksi”, dünya genelindeki McDonald’s restoranlarında satılan Big Mac hamburgerinin fiyatını karşılaştırarak ülkeler arasındaki satın alma gücü paritesini ölçer.
Big Mac Endeksi, tüketicilerin farklı ülkelerdeki fiyat seviyeleri arasındaki uçurumları anlamak için kullanılır. Eğer bir ülkede Big Mac fiyatları yerel para birimi karşısında artıyorsa o ülkedeki enflasyon ve mali zorlukların yansımasıdır. Tersine, Big Mac fiyatlarının düşmesi para biriminin değer kazandığını veya ekonominin toparlandığını işaret edebilir.
Bu süre zarfında Big Mac Endeksi, dünya genelinde ekonomik dalgalanmalara ve para birimlerinin değer değişimlerine bağlı olarak dalgalanmıştır. Özellikle döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ticaret dengeleri ve enflasyon gibi faktörler, Big Mac fiyatlarını etkileyerek ülkeler arasında ekonomik eşitsizlikleri yansıtmıştır. Bu endeks, sadece fast-food sektörünü değil, aynı zamanda genel ekonomik sağlığı ve tüketici satın alma gücünü anlamak için ilginç bir seçenektir.
Renault Clio
Renault Clio, genel bir ekonomik gösterge olarak nitelendirilebilir çünkü otomobil endüstrisi ekonominin sağlığını ve tüketicilerin harcama gücünü yansıtan önemli bir sektördür. Bu aracın satış performansı ve talebi, tüketicilerin ekonomik güvenini ve harcama eğilimlerini gösterir.
Özellikle Renault Clio gibi bütçe dostu ve popüler modeller, tüketicilerin ekonomik duruma olan güvenini ve harcama kabiliyetini yansıtabilir. Tüketici harcamalarındaki değişimler, otomobil endüstrisinin ekonomik aktiviteyle bağlantılı olarak nasıl tepki verdiğini gösterir.
Otomobil üretimi ve satışları, bir ülkenin imalat sektörünü ve istihdamını etkileyen kritik faktörlerdir. Renault Clio'nun üretim ve satış performansındaki değişiklikler, otomotiv endüstrisinin genel iş performansını ve istihdam seviyelerini yansıtarak ekonomik sağlığını gösterir. Ancak bu değerlendirmeyi tam anlamıyla anlamlı hale getirilmek için diğer makroekonomik faktörlerle birlikte ele alınmalıdır.
Son 10 yılda en çok kazandıran yatırım araçları, çeşitli finansal enstrümanlardaki performanslarını temsil eder. Bu dönemde emtia, BİST 100, gayrimenkul gibi varlık sınıfları, yatırımcılara yüksek getiriler sunmuştur. Gelecekte gayrimenkul fonlarının getirisinin de çok iyi olacağını göz önünde bulundurarak yatırımlarınızı RUUF Invest’in anlaşmalı olduğu gayrimenkul yatırım fonlarında değerlendirebilirsiniz.
Paylaş
Yazar
Mirak Özoğlu
Mirak Özoğlu, Türkiye’deki konut sahipliği ve gayrimenkul yatırımına erişilebilir çözümler sunan RUUF’ta iş geliştirme ve pazarlama müdürü olarak liderlik etmektedir. Özoğlu, ev satın alma süreçlerini dönüştürme, yenilikçi sistemleri hedef kitlelere duyurma ve gayrimenkul sektörüne özgü dijital pazarlama faaliyetleriyle talep toplama konularında çalışmalarını sürdürmektedir. Mirak Özoğlu’nun finansal teknoloji ve gayrimenkul sektöründeki pazarlama yönetimi, iş geliştirme ve inovatif teknolojilere dair geniş deneyimi; girişimin kitlelere duyurulmasında, büyümesinde ve başarısında kilit bir rol oynamaktadır.